Geçen seneden farklı olacak dedirterek başlayan sezonun son demlerini yaşıyoruz.Bundan sonra bir play-off maçları kalıyor.Onlarda son senelerdeki play-off maçlarındaki performanslarımızı göz önüne alırsak çok uzun soluklu olmayacak gibi.Ben değil istatistikler öyle söylüyor.
Hal böyle iken bir Pazar günü derbi maçının saat 13:00’e koyulmasının anlamsızlığını kavramaya çalışarak salona vardığımda kimse yoktu etrafta.Belki içerde vardır umuduyla salona girdiğimde aynı durumun salon içerisinde de sürdüğünü gördüm.Neyse ki daha sonra saha kenarının alt kısımlarını ‘’Basketbol Seyircisi’’ doldurdu.
Maç böyle bir atmosferde başlamışken,Engin maça salondan daha ateşli başladı.Üst üste bulduğu iki üçlük ve ilk yarıda ki toplam 4 isabetli üçlüğü ile hem takımın sahadaki en önemli rollerinden birini alacağını ve Beşiktaş için maçı getirecek noktanın dış atışlar olacağını belli etti herkese.Beşiktaş’ın şut yüzdesine oranla çok daha düşük şut yüzdesi ile maça başlayan Fenerbahçe, ilk periyot Semih’in yüzde yüz faul atışı isabetleriyle skorda başa baş kalmayı başardı.Buna karşılık Beşiktaş pota altı hemen hemen her Fenerbahçe hücumlarında ikinci bir şans verdi Ülker’e.Ancak bu kadar ribaund alımına karşılık fazla sayıda yaşanan top kayıpları Fenerbahçe Ülker’in konsantrasyon ve Ukiç’in sakatlığından dolayı yaşanan eksikliği hissettirdi.
İkinci periyotta bölüm bölüm her iki takımında parladığı zamanlar oldu.Periyot başında Fener’in bulduğu seri Bıyıktay’ın aldığı mola ile son bulurken daha sonra Beşiktaş oyunda hakimiyet kurdu.Bu noktalarda Engin’in hücumu ne kadar iyi oynuyorsa, savunmayı da o kadar kötü yaptığı açık şekilde gözlendi.Greer’in kendisinin yanından süzülüp gitmesini sahada ve tribünde izleyen herkes gibi Engin’de izledi.Ancak Fenerbahçe’nin bu hücumlarda ısrar etmemesi işin diğer ilginç bir boyutu.Yakın zamanda Dünya Kupası’nda oynayacak Milli Takım kadrosunda yer alacağı kesin olan Engin’in Tanjeviç’ten bu savunma ile ne kadar süre alacağı yada savunmasının ne kadar gelişeceği merak konusu.
Engin’in dengesiz potaya salladığı şutta bir üçlük isabeti daha bulan Beşiktaş devreyi önde kapadı.Üçüncü periyota bu sezon daha önce hiç görmediğimiz bir savunma ile başladı Beşiktaş.Pota altında yardımlaşma ve dışarıda uzunların getirdiği yardım savunması Fenerbahçe’ye boş şut bulma imkanı vermedi.Buda ilk yarıda oynanan maçta Fener’in maçı almasını sağlayan üçlük atışlarının gelmemesini ve aynı senaryonun yaşanmamasını sağladı.
Son periyota 62-53 Beşiktaş üstünlüğü ile girildi.Alan savunması tercihi ile periyota başlayan Fenerbahçe, ilk iki Beşiktaş hücumunda bunun karşılığını aldı ve yakaladığı ufak seri ile aradaki farkı 4’e indirdi.Alan savunmasının cezasını ise sahada takım için önemli işlere imza atan Haluk Yıldırım oldu.Daha sonra Muratcan ve Newley’nin üçlükleri ile fark açıldı.Fener’in geri dönüş umudunu ise Haluk’un Emir’e yaptığı blok söndürdü.Son bölümde Newley ile bulduğu basketler ile maçı 83-68 kazandı.
Dipnot:Akatlar’da her ne kadar anlamsızca Bünyamin Gezer’e ve artık Nouma’yı görmek istememe yol açan reaksiyonlar nedeniyle tepki çekse de sahaya direk etki eden bir taraftar topluluğu vardı.Aynı taraftar Akatlar’da ki Efes maçında olsaydı o maç kaybedilir miydi? Bunların hepsi soru işareti tabi.Ancak rica ediyorum Pascal, play-off maçlarını televizyondan izlesin gerçekten Beşiktaş’ın iyiliğini istiyorsa. Pascal maçı locada Sanja Popoviç ve Jasna Majstrovic ile izledi.Heralde Akatlar’ı böyle dolu gören iki oyuncu iç geçirmişlerdir kendi maçları için.
Beşiktaş hiç yapmadığı kadar iyi savunma yaptı maçta.Aynı savunmayı play-off maçlarında sergilerse seriye 1-0 başlayacağımız Türk Telekom eşleşmesinden sonra gelecek rakiple keyifli bir seri yaşanabilir.İstediğinde savunmanın yapılabileceğini gösterdi dünkü maçta Beşiktaş.Marque Perry’nin yokluğunda 38 dakika sahada kaldı Engin buna rağmen çok iyi işler çıkardı ama savunma hariç.Takımı çok iyi yönetti.Takımda buna karşılık verdi.Hücumlarda hep doğru şut arandı ve top çevrilerek uygun pozisyon yaratıldı.Bununda kanıtı yapılan 17 asisttir.
Savunmanın Anlamı (Beşiktaş 83-68 F.Ülker)
12 Nisan 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder