Temizlesene...

1 Kasım 2009 Pazar

Üçlüyle birlikte maç başlamak üzere…

1…………

2………….

3………..

BEŞİKTAŞ!

Yarıda kesiliyor sesim; içimden gelmiyor bağırmak. Kulağımda üç hafta önceden kalma bir ses çınlıyor sürekli: ‘fenerli miyiz biz a… k…’.

Gözümün önünde alttan üste doğru koşan, beyazlılara saldıran kırmızılılar; yanımda biri bağırıyor: ‘ben bu tribün için ölürüm!’, bu kareler birbirinin içine karışırcasına bir hızla akıp gidiyor gözümün önünden: derken bir çift, geliyor ; endişeli, omzumdaki eller artıyor, biri elimi tutuyor, biri bağırıyor sağlam durun!sağlam durun!.. Cevap geliyor önümden sağlamız a.. k..!’. Ve kırmızılılar sahneyi terk ediyor.

Gözümü açıyorum. Ne biz üstteyiz ne de kırmızılılar var. bir de yağmur tutturmuş ki gökyüzü sanki yaşanılanları silmek ister gibi. Sanki tribünü ‘temizlemek’ ister gibi.

Beşiktaş için unutmak mı daha iyi hatırlatmak mı? Şimdiyi kurtarmak mı geleceğe temel atmak mı? Ben bu ikilem içerisinde yaşarken; bir bağırıp bir susarken, birileri çoktan hükmü vermiş; bütün tribün bağırıyor BeşiktaşAşkına.

Ve benim kafam daha da karıştı şimdi.

Algılar birbirine girdi, yorumlar çaprazlandı, umutlar arttı, sesim kısıldı.

Sözler boğazımda düğümlendi kaldı.

Biri de gelip beynimin kıvrımlarına kadar yerleşenleri ‘temizlese’ ne güzel olurdu oysa.

0 yorum: