Suya sabuna dokunmadan...

16 Kasım 2009 Pazartesi


Bilindiği geçtiğimiz günlerde divan kurulu toplantımız yapıldı. Kongrenin yaklaştığı şu zamanlarda ilgiyle beklediğim bir toplantıydı ve tamda tahmin ettiğim gibi geçmiş yazılanlardan anladığım kadarıyla. Divan kurulu başkanı yönetim kurulu başkanına çicek göndermiş, yönetim kurulu başkanı adına konuşan kişide tüm camiaya... Gören de sanar ki herşey güllük gülüstanlık Beşiktaşta...


Divan başkanı Yalçın Karadeniz konuşmasında bakalım nelere değinmiş; ''Beşiktaş Kulübü başkanlık makamının uğramış olduğu bu saldırı hepimizi üzmüştür. Bu makam, hepimiz tarafından korunması gereken bir makamdır. Burada Ahmet, Mehmet oturmuş önemli değildir. Beşiktaş başkanlık makamına hepimiz saygı göstermeli ve korumalıyız aklı başında Beşiktaşlıların hepsi bu konuya sahip çıkmışlardır ve olayı kınamışlardır. Bundan sonra inşallah bu gibi olaylar meydana gelmez.'' klübün resmi internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada anlatılan bu. Eğer ki orada siz Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı olarak sadece bunları söylediyseniz oturduğunuz koltuktan utanın diyorum size. Beşiktaş borç batağında sürünürken tek derdiniz tribünlermi oldu. 200 milyon tl'ye yaklaşan borç ve bunun çeyreğinin Beşiktaş Başkanına olmasını bu bağlamda halkın takımı Beşiktaşın kişisel bir mal olma yolunda ilerlemesi sizleri hiiiiç ilgilendirmiyor anlaşılan. Ne tribünmüş be kardeşim. Koskoca Beşiktaşı yiyorlar göslerinizin önünde sizler divan kurulu başkanı ve üyeleri olarak bunların hesabını sormak yerine oturmuş "nasıl yapsakta başkana destek çıksak" derdindesiniz. Bari beraber iddaa yapsaydınız, belki tutardı, tutan parayıda Beşiktaşıma aktarır biraz daha borçlanmasını sağlardınız. Yazıklar olsun sizlere...

**Yazı Kovalainen'e aittir. Blogger'a giriş olayında sıkıntı yaşaması nedeniyle BMTB hesabından ekledik.

0 yorum: