Bu Tribünde Bağırmak YASAK!

22 Kasım 2009 Pazar


yasaklarla köşeye sıkıştırılmış vaziyetteyiz.
önce cürum işlemek maksadıyla çete oluşturuluyor. taraftarı, korku ve dehşet ortamında, can güvenliğini elinden alarak bırakan kişiler, bu çeteyle aynı replikleri sergileyerek ve çeteye emirler vererek tribünün ve taraftarın sesini kesmek istiyor.
emniyete sipariş verilerek, eski metodlarda görülmeyen bir şekilde, ne hukuksal yargı süreci izlenerek ne tebligat vererek ne de ortaya delil sunularak, sipariş bir listeyle insanlar yasaklanıyor. itiraz hakları ellerinden alınan bu insanları bir de ibretlik yapmak için, yani bu icraatı herkese belirtmek için bütün taraftara işkence çektiriliyor. korku duygusunu insanlara aşılayarak fikirlerini, icraatlarını ve varlıklarını muhafaza edenlerin tanımını incelerseniz, yaptıklarının yasal bir suç olduğunu ve bunun ne hak'ka ne hukuk'a sığdığını görürsünüz. cürum işlemek maksadıyla çete oluşturanlar dünyamızı yönetiyor.
grup pankartları yasaklanıyor. çok önceleri yapılması gereken bu uygulamanın zamanı yanlış. grup pankartları amiyane tabirle tribünü otobüs duraklarıyla doldurmaktır. herhangi bir kontrol mekanızması olmadan, bilinçsizce türeyen grup ve şehir pankartları, beşiktaş tribünlerinin sahip olduğu pankart kültürünü ufaltmaktaydı. bu icraatın emrini veren (aldığımız duyumlara göre) sayın yönetici bülent deriş'i cesaretinden ötürü kutlarız. ancak zamanlama son derece yanlıştır. bu zamanda ve sıralamada, yani esnada, konulan bu yasak, niyetin temizliğine gölge düşürmekte. soruyoruz şimdi: bahsi geçen grup pankartlarıyla ilgili yasağın amacı nedir? amaç taraftarı cezalandırmak mı yoksa beşiktaşla ilgili pankartları canlandırmak mı? şayet, amaç beşiktaşla ilgili pankartları canlandırmaksa, pankartlarla beşiktaşa hitap edilmesinin daha yakışıklı olduğu düşüncesiyle şehirlerin ve az sayıda insanı barındıran grupların reklamlarını yapmalarının önüne geçmekse bu doğrudur, güzeldir, takdire şayandır. ancak maksat taraftarı cezalandırmaksa bu yanlıştır, çirkindir. bu soruların ve teorilerin cevaplarını ocak ayından sonra alabileceğiz. şayet seçimlerden hemen sonra veya önce bu yasak kalkarsa, niyetin taraftarı cezalandırmak olduğunu anlayabiliriz.
ve son yasak, bugün oynanan beşiktaş galatasaray bayan basketbol mücadelesinde uygulamaya sokuldu. bugün maça gidenlerin pota arkası tribünde bağıramayacakları, o tribünde 5 kişiden fazla sayıda, bir arada bulunamayacaklarını güvenlik görevlileri söylediler. söylenen söz ise şöyle: "bu tribünde bağırmak YASAK!"
iyi de kardeşim, tribünde bağırmak neden yasak? bunun amacı nedir, niye böyledir?
dün inönü'de, futbolda yasaklarla boğuştuk; bugün akatlarda, basketbolda yasaklarla karşılaştık. şimdi son barikatımız seba! yine hentbol, yine engelli basket... kır saçlı amcamız, abimiz, sayın müdürümüz; umarız ki derdimizin tasamızın beşiktaş olduğunu, herşeyden önce beşiktaş ve sadece beşiktaş olduğunu anlar, hiç değilse bizi dinler, anlamaya çalışır. yoksa, yine yasaklanırsak, yine engellerle, yine yasaklarla boğuşup mağlup olur mağdur olursak, yine mücadele edilen biz olursak, yine kimliklerimiz eşgallerimiz biletlerimiz pankartlarımız ve tezahuratlarımız yasaklanırsa; üzülürüz ki, son barikat da düşer...

0 yorum: