Sevemez Kimse Seni...

9 Mart 2010 Salı


İnsan sevmeye anne karnında başlar.Sevginin sıcaklığını ilk anne kucağında hisseder.Büyüdükçe başka sevdalara yelken açar.İlk aşkın anlamı,anlamsızca sevdiğin kızın saçını çekmektir, henüz mahallenin bakkal amcasının verdiği sakızla mutlu olabilirken.O küçük bedende ki sevgi taşarda , sığmaz mı yüreğine,o yaşta zarar verir sevdiğine?Ya da aşklar,yaşa başa bakmadan acımak,acıtmak mıdır?

İşte daha aşkın anlamı, komşu kızının saçını çekmekken , biz sevdiğimizin canını acıtırken , başka sevdalarda bizim canımızı acıtır olmuş. Sevenin tek olmadığını görmeye başlamışız zamanla , hayattaki en zor şeyi, aşkı paylaşmayı öğrenmişiz.’’Sevemez Kimse Seni,Benim Sevdiğim Kadar’’ dillerimizden düşmez olmuş.

Seveni çok olunca onun olduğu her yer cennettir mantığıyla, fırsatlar gözlemişiz. Yalnız kaldığı okul yolunda, otobüs durağında, yanına gitmişiz. Saatimizi onun evden çıkış saatine göre ayarlamışız. Başkalarıyla olmak onu mutlu ediyorsa sevinmişiz yüreğimize kor düşse bile. Yapılan seranatlara eşlik etmişiz aynı pencerenin altından. Fark etmişiz ki ne bir eksik ne bir fazlayız, aynı yolun yolcusu, aynı sevdanın mecnunu olmuşuz. Kıskansakta dibine kadar birbirimizi, sevenin gözlerindeki gülümseme her şeye bedelmiş. Bu bedeli kimi zaman yanımızdakine yol vererek ödemişiz , kimi zaman biz yol alarak. Ancak bu sevdaya bir gram aşk borçlu kalmadan yapmışız her şeyi.Ve şimdi eve dönüş yolunda, bakkalın köşesinde, tek kaldığın bu yolda, yanında yürümek için evine kadar senle, yolunu gözlüyorum.Eğer benden önce bir ücra köşede birisi daha seni beklemiyorsa…

0 yorum: