Uzun zamandan beri bu denli baskıcı, bu denli yoğun hissetmemiştim damarlarımda dolaşan adrenalini. Gözlerim sağdan soldan önden gelebilecek güruhu takipteydi durmaksızın.
Ve uzunca bir zamandır yanımdakilerin gerçekten de yanımda olduklarını hissetmemiştim sanırım. O hengâmenin içinde hepsinin yanımda olduğunu bilmek kadar rahatlatıcı başkaca bir şey yoktu. Sanki kalp ritmim arttıkça omzumdaki eller artıyordu; hepsi bana destek oluyordu. Belki onlar da endişeliydi ama öncelikleri beni rahatlatmaktı sanırım ki gerçekten de işe yarıyordu.
Ve yanımdan gelen o ses… ‘sağlam durun beyler!’. Gerçekten de sağlamdık ya da sadece onlar sağlamdı kavgada ne yapabileceğimi ya da ne yapamayacağımı bilemiyordum açıkçası. Duygularıma, aklıma, fikrime her şeyime egemen olan tek şey kocaman bir soru işaretine eşlik eden endişeydi. Nasıl bu hale gelebildi bu tribün? Çoluk çocuk kadın erkek aldırmadan önlerine gelene sille tokat girişen üstlerinde Beşiktaşla ilgili hiçbir şey bulunmayan bu adamlar da neyin nesiydi? Ve nasıl olabiliyordu da Beşiktaş tribünlerinin kalbi denilen yere ellerini kollarını sallayarak girip fütursuzca kavga çıkarabiliyorlardı? Hiçbirine verilebilecek bir yanıt yoktu. Belki de cevap basitti de söylemeye cesaret yoktu.
Gerginlik her geçen dakika artıyordu. ‘bitse de gitsek’ dediğim yegâne maç bu olacaktı sanırım. Utanıyordum geldiğimiz son noktadan, buna mani olamamaktan. En kötüsü elimden hiçbir şey gelmiyordu ve bu da yetmezmiş gibi tribünde kadın olmanın getirdiği eksileri yanımdakiler kapatmaya çalışıyordu. Hiçbir mecburiyetleri olmamalarına rağmen… Belki de yapmak istediklerini yapamıyor söylemek istediklerini söyleyemiyorlardı. Bir kaç maç uzak mı durmam gerekiyordu acaba? Yoksa o an için aklımdan geçen saçma bir düşüncemiydi sadece? Ve hala emin değilim aslına bakılırsa.
Tribünde kadın olmak zor olmasına zordu da tribünde kadının yanındaki erkek olmak çok mu kolaydı. Bu maça kadar hiç bu taraftan bakmamıştım sanırım olaya. Yanımıza gelen çiftin gözlerindeki korku her şeyi özetlemeye yetiyordu. Erkekte koruma isteği, koruyamama endişesi… Kadındaysa sadece korku ama iki kişilik… Bu zıtlıklar içinde geçmek bilmeyen dakikalar… Düşündükçe ne kadar şanslı olduğumun farkındalığı artıyordu benliğimde. Biliyordum ki her ne olursa olsun yanımda olacak, elimi tutacak, beni teskin edecek yalnızca bir kişi değildi hepsi yanımdaydı etten bir duvar misali çepeçevre sarmışlardı beni. Ve her biri birer kartal gibi kanatlarını açmışlardı.
Kelimelerle tam olarak bir ifadesi yok içinde bulunduğum ruh halinin. Söylemek istediklerimi nasıl dillendireceğimi de bilemiyorum açıkçası. Ama eminim onlar bilir benim ne demek istediğimi, neler hissettiğimi.
Bu yazının meramı da özeti de budur aslına bakılırsa.
Sağlam Durun! (Asikartal Anlatısı)
4 Ekim 2009 Pazar
Gönderen asidiktesir zaman: 22:27
Etiketler: asidiktesir, futbol, inönü, kapalı, kınama, tribün, tribünde kadın olmak, yeter
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder