Özverinin karşılığı bu mudur?

16 Haziran 2010 Çarşamba


Beşiktaş'ın amatör branşlarının sorunları, gösterilen yönetim biçimleri sayesinde giderek trajik bir olay halini almaya başladı. Şubelerden sorumlu kişilerin gösterdiği yönetim beceriksizliği yüzünden, Türk sporunun her alanına seneler boyunca büyük katkı yapmış, gelişimine yardımcı olmuş Beşiktaş Jimnastik Kulübü, spor kamuoyu, rakip takımların yönetici ve camiaları tarafından örnek alınan bir yapı halindeyken, yaşanan mesnetsiz olaylar sebebiyle gülünç ve aciz bir duruma düşürülüyor…

Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen, play-off’larda, bütçe olarak kendisinden çok daha büyük olan Türk Telekom’u eleyerek, yarı finalde Efes Pilsen’e elendi. Ama gelin görün ki, sezon boyunca büyük özveriyle mücadele eden oyuncular, bırakın övülmeyi ya da teşekkür edilmeyi, kulüp yöneticleri tarafından azarlanıyorlar… Şimdi o açıklamaları bir hatırlayalım…

Yalçın: Kulak çekeceğim
Basketboldan sorumlu yönetici Şeref Yalçın, teknik ekip ve oyunculara sert çıktı. Yalçın, “Para konuşmaktan, bunu dışarıya sızdırmaktan motive olamadılar. Geçen yıldan kimsenin bir kuruş alacağı yok. Bu sezon nakit akışındaki sıkıntı nedeniyle sorunlar oldu, olabilir de... Bu kriz ortamında normaldir. Beni asıl üzen, yabancılar bu durumu anlayışla karşılarken, yerli bazı isimlerin, aynı özveriyi göstermemiş olması. Bunun için herkesin kulağını çekeceğiz” dedi.

Şeref Yalçın’ın bu açıklamalarına karşılık, Takım Kaptanı Haluk Yıldırım da haklı olarak bir açıklama yaptı;

Yıldırım: Özverinin karşılığı bu olmamalıydı
Basketbol şube sorumlumuz Şeref Yalçın’ın 19.05.2010 tarihinde Fanatik Gazetesi’nde yer alan açıklamasına istinaden, Beşiktaş Camiasını ve Basketbol kamuoyunu bilgilendirmek adına bu açıklamayı yapma mecburiyeti hissettim.
Her şeyden önce ilk söylenmesi gereken Beşiktaş basketbol takımının başarılı bir sezon geçirdiğidir. Tüm olumsuzluklara rağmen, Mire Chatman ve Lony Baxter gibi bu takımın en pahalı iki yabancı oyuncusunun yokluğunda, ligi ilk 4 takım içersinde bitirmeyi başarmış, play-off’larda kendisinden en az 2 – 3 kat daha büyük bütçeli Türk Telekom’u eleyerek yarı finallere kalmıştır. Efes Pilsen serisinde, seyircisinin de ayakta alkışladığı mücadelesini sonuna kadar sürdürmüş, Beşiktaş camiasına yakışır bir şekilde sezona veda etmiştir.
Son iki sezon içersinde, geciken ödemeler yüzünden takımdan ayrılmayı tercih eden veya ara transferlerini gerçekleştiremesinler diye son anda maddi problemleri çözülen, yabancı sporcuların aksine, BJK Basketbol Takımı’nın Türk sporcuları bütün özverileriyle mücadelelerini sürdürmüş ve tüm spor kamuoyunun takdirini kazanmıştır.
260 kez milli olmuş bir Türk sporcusu olarak, “Türk sporcuların para konuşmaktan ve bunu dışarıya sızdırmaktan motive olamadığını” iddia eden bir açıklamanın, Türk sporcularının emeğine yapılmış büyük bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
Beşiktaş Kaptanı olarak benim ve takım arkadaşlarımın, basketbol kariyerimiz boyunca, maddi sıkıntılara rağmen göstermiş olduğumuz performansın, ahlaklı sporcu kişiliğimizin, kulüp yöneticileri ile ilişkilerimizin, Türk basketbolunu daha üst seviyelere taşımak için gösterdiğimiz özverinin detaylarının bilindiğine ve takip edildiğine inanıyor, şube sorumlumuzun yapmış olduğu açıklamanın gerçek yorumunu Beşiktaş camiası ve spor kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Saygılarımla
Haluk Yıldırım
Beşiktaş Cola Turka Takım Kaptanı


Yönetici beceriksizliği
Her şeyden önce bahsedilmesi ve kabul edilmesi gereken bazı şeyler vardır. Hiç şüphe yok ki yaşanan mali kriz ve amatör branşların gördüğü muamele ile alakalı sebeplerden dolayı, bu sporlarda bazı sorunlar yaşanabilmektedir. Ancak tüm bunlara rağmen doğru organizasyonlar ve tutarlı yönetim tarzı ile bu sorunlar aşılıp, ekol hale gelip, mevcut takımın marka değerini tüm dünyada yükseltebilecek başarılara imza atabilirsiniz.
Ancak bu şartları yaratacak yöneticilere sahip olamayan Beşiktaş Kulübü'nde yaşanan bütün başarılar hocaların ve oyuncuların özverisi ve fedakârlıkları sayesinde gelişmektedir. Ne kadar üzücüdür ki, mevcut şubelerin sorumluları Beşiktaş camiasına yaşattıkları bu kara talihi kabullenmeyip, suçlu olarak takımda bulunan oyuncuları bellemektedirler.
Mete Düren'in hentbolda gösterilen vefasızlığa ve acizliğe tepki gösteren taraftarı hedef alan sözlerinin şaşkınlığını henüz üstümüzden atamazken, bu talihsiz olaylara bir yenisini de Basketbol Şube Sorumlu Şeref Yalçın eklemiştir.

Hedef saptırıyorlar
Sene boyunca, mevcut bütçenin altında bir kadro kurarak en baştan hedefinin şampiyonluk değil, orta sıraların takımı olduğu belli eden yöneticilere rağmen başta Coach Bıyıktay ve onun yarattığı karaktere sonuna kadar uyan, önceliğin Beşiktaş olduğunu bilen oyuncularla, mevcut yapının yakalayabileceğinden daha büyük başarılara imza atılmıştır. Ancak tüm bunlara rağmen tek dertleri Yıldırım Demirören'in bodyguardlık görevini yerine getirmek ya da futbol maçlarını takip etmek olan bu sözüm ona yöneticiler, kendi basiretsizliklerinin, beceriksizliklerinin ve tutarsızlıklarının önüne bir perde çekerek, insanlara kendilerinin yazıp yönettiği bir film izlettirme derdine düşmüşlerdir.
Basketboldan sorumlu olmasından büyük üzüntü duyduğumuz yönetici Şeref Yalçın, bütün sezon gösterdikleri aciz yönetim tarzına aldırmadan, son terine kadar sahada mücadele eden oyuncularına '' Para konuşmaktan, bunu dışarıya sızdırmaktan motive olamadılar. Geçen yıldan kimsenin bir kuruş alacağı yok. Bu sezon nakit akışındaki sıkıntı nedeniyle sorunlar oldu, olabilir de... Bu kriz ortamında normaldir. Beni asıl üzen, yabancılar bu durumu anlayışla karşılarken, yerli bazı isimlerin, aynı özveriyi göstermemiş olması. Bunun için herkesin kulağını çekeceğiz '' diyerek o göreve layık olmadığını kanıtlarken, kendisinin yaratmaya çalıştığı bu ortama taraftar, oyuncu ve camianın alet olmayacağını takımımızın kaptanı Haluk Yıldırım yaptığı açıklamalarla göstermiştir.


Yöneticilikte liyakat önemli
Gelecek sezondan itibaren Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün mevcut amatör branşlarının, ilk önce Beşiktaşlılığın temellerinden olan o forma altında akıtılan her damlaya duyulması gereken saygının farkında olan, yöneticilik vasıflarına uygun, sorumlusu olduğu şubenin bilgileri ile donanımlı ve en önemlisi hak yemeyen yöneticilerin, mevcut yapıda görevli bulunan, aldıkları görevlerin vasıflarını karşılayamayan kişilerin yerlerini alarak, Beşiktaş'ı bulunduğu bu aciz ve trajik halden kurtarmaları en büyük temennimizdir.

Serencebey Araştırma Merkezi/ Serencebey Gazetesi-Sayı 47

0 yorum: