İyi güzel de...

18 Haziran 2010 Cuma

Biz taraftar olarak çok mu şey bekliyoruz acaba? (Tabi çoğu taraftar bugün beklediği tek şeye kavuştu, geri kalanlarda Robinho bekliyor) Quaresma transferinin doğru ve başarılı bir olduğunu bir önce yazdığım postta anlattım. Ancak Beşiktaş futbol kulübü değildir ve sadece futboldan ibaret değildir. Eğer bugün Beşiktaş olarak 10’dan fazla branşta yer alıp, mücadele ediyorsanız ve yüzde 90’nın da karşınızda Galatasaray ve Fenerbahçe varsa futbola gösterdiğiniz özeni, diğer branşlara da göstermek zorundasınız. Yatırım yapmalı, transferler ile güçlendirmeli, oynayan oyuncuları mağdur etmemeli… Ancak futbola o kadar yoğunlaşıldı ki her şey unutuldu. Bu serzenişim taraftar içinde geçerlidir. Zamanında İnönü’ye Pascal’ın alınmaması üzerine gösterilen tepkileri arıyor gözlerim, Kaptan Haluk’a getirilen yasaktan sonra ama… Kanseri yendikten sonra evine gelen mektup ile Ülker’in yollarını ayırmasından sonra, vefasızlığa karşı kucak açtığımız günler ile bugünler arasında neler oldu ki bu kadar değişebildik, değiştik? Bilgisayar oyunların da kaybetmeyi sindiremezken, reel hayatta kaybetmeyi ne zamandan beri kabullenir olduk?

Roberto Carlos’a kontra yapıcaz diye kendini yırtan yöneticiler, bugün Taurasi’ye, Gamova’ya, Tamika Catchings’a, Roko Ukiç’e, Cem Zeng’e , Sokolova’ya kontra yapmaya neden uğraşmaz? Tümer Metin’e gösterilen tepki, Yasemin Horasan olunca niye gösterilmez? O değil miydi ben Galatasaraylıyım diyen imza attığı ilk gün. Tümer Metin’e mi haksızlık ettik biz şimdi yada Yasemin’e mi torpil geçiyoruz?

Yönetimi geçtim ben artık, taraftar olarak bunu istiyoruz ve kabulleniyoruz. Bizim için artık sadece futbol formasında ki arma önemli olur hale geldi. Başarıyı da geçtim, insanlıktan çıkmaya başladık ya işte o korkutuyor beni

1 yorum:

AcıbadeM dedi ki...

Quaresma'daki ısrarlı tribün tutumu başka konularda zerre gösterilmiyor. Formanda ter olmaya geldik denirken akla sadece sıtında 7 yazanlar geliyor sanırım.