Kaybederken Kazanmak

24 Eylül 2009 Perşembe

Şu bloga yazmamız için bir dayak atmadığı kaldı üstadın.Ama suç bizde değil ki,okuduktan sonra yazdığı yazıyı kendimden utanır oldum son zamanlarda.Sordum kendime''bundan sonra ne yazabilirsin ki?''Baktım olucak gibi değil,Akbaş bile el atmış olaya,karalamış birşeyler.Eee eşek değiliz ya bizde yazarız elbet iki-üç kelime diyerekten başladım malum kayseri maçı için yazmaya.Bir türlü ısınamadım bu sezon ritmimi bulamadım bende takım gibi.Çifte kupa rehavete itti sanki benide takım gibi.Bu rahatlıkla çıktım yola evden,önce Birkaç yere uğramak lazımdı malum ertesi gün bayramdı ve parası Tabata'ya bonservis olan kombinemin borcunu ödemek için bayramın üç günü boyunca çalışıcaktım.El öpme seremonisi erkene alınmalıydı,eş dost ziyareti derken maç saati yaklaşmış,dilimde Manu maçından kalma ''Her zaman,her yerde,şampiyonlar ligi'de,kral sensin bu alemde'' çıktım yola.Tramway Kabataş'a yaklaşırken bir yağmurdur başladı.Allah yardım etsin dedim açıkta maç izleyecek arkadaşlara içimden,bir yandanda klasik spiker lafıyla gol olup yağar mıyız? düşüncesi vardı kafamda.Ramazan ayı boyunca biz her gün orucumuzu açarken,takım bozmamıştı gol orucunu 1 ay boyunca.Hani ertesi günde bayramdı ya,hani son iftar yapılıcaktı ya,hiç şüphesiz bozar gol orucunu,verir bayram hediyesini iddasıyla Akbaş'a sölüyordum.Bir gol atarsak bu maç 3 olur,alırız.Bayram telaşı bizim tribünüde etkilemişti.Sağımda solumda bayram münasebetiyle memlekete,tatile kaçanların boşlukları gibi,stadın her yerinde boşluklar vardı.Derken aldı bizi bir dertli hava başladık 'Aldırma Kartal Aldırma'ya.Biz ona başlamış devam ederken,kadrolar duyurulmuş maçta başlamıştı biz 3'lü yapmadan.Gözüme ilk çarpan sahada sol ve sağ bek oldu.Sol bekte Deli İbo Ya da İsmail oynar diye beklerken Ekrem'i gördüm.İlginçtir İbrahim yetersiz ve alternatifsiz diye İsmail'i hatırı sayılır bir paraya almışken.İkisini de yedekte görüp sağ bekten devşirme Ekrem'i oraya çekip,sağ bekte ise stoperden devşirme İbrahim Kaş'ı oynatmak hemde sağ bek için Erhan'ı almışken ve orada luzümsuz görüp Kurtuluş'u,sol bek olarak aldığımız ama yerine sağ bek devşirmesini oynattığımız İsmail'in transferi için göndermişken böyle bir olaya kalkışmak anlatılması zor bir nüans koyuyor ortaya.Neyse teknik-taktik bizim için buraya kadar gerisi bizi aşar.Herşeye rağmen ilk yarının çok büyük bir bölümü top bizde kaldı.Geri kalan zamanda ise Kayserispor'lu oyuncular yerde.Sezon başından beri süregelen olaylardan artık stres ve sinir seviyesi en üst seviyeye ulaşmış tribünde,homurdanmalar,bela okumalar vs.En çok dikkatimi çeken ise futbolculara edilen küfürler.Ne zaman kaybetti bu futbolcular saygılarını Ya da biz mi kaybediyorduk yavaştan kendimizi,kimliğimizi.Acıttı içimi açıkcası.İşte böyle bir havada bitti ilk yarı.Top bizde,Kayseri'liler yerde,sürekli pas ve yarım pozisyon!İkinci yarı,kafamı sahaya döndürdüğümde başlamıştı bile.Herşey ilk yarıda bıraktığımız gibiydi ama Makukula'nın golüne kadar.Ondan sonra ne sahada nede tribünde işler istediğimiz gibi gitti.İbrahim Kaş'ın yapamadığı ortalar,Tello'nun formsuzluğu,Nihat'ın hiç sonuç vermeyen çabaları ve böyle sürüp giden performanslar daha çok batar oldu gözümüze.Her pas daha çok gerdi bizi.Ve sonunda senelerden beri beklediğim toplu hareket Yeteeer!Yıldırım Demirören.Geçen sene Denizli'de söylenmesi gerekenlerin belki geçte olsa agızlardan dökülmesine sebep oldu herşey.İlk kez rahatlatmadı içimi Mustafa Hoca'nın söyledikleri çünkü gerek yoktu o açıklamalara bağırdım ya ben orda Beşiktaş'ı babasının malı sananlara,haykırdım ya Demirören yalakalarına.Dönüp tepki gösterdi ya numaralı,Dünya yıkılsa nafile bana.Artık anlaşılmıştır heralde milyon dolar borçlar korkutmaz bu camiada elbet birilerini konu Beşiktaş olunca.

0 yorum: