Salsa Basket, Milli Takım ve Galatasaray' ın antrenörü olan Sedat İncesu ile çok önemli ve skandal niteliğinde şeyler konuşmuş. İçinde Beşiktaş'ın oyuncularınında bulunduğu Milli Takım üzerinden kimler, ne şekilde, nasıl şerefsizliklerle fayda sağlıyor hepsi anlatılmış. Haber iki parça halinde yayınlandı, hepsi aşşağıda... Salsa Basket' e ayrıca teşekkürler
-------------------------------------------------------------------------------------
Başlık bir hayli iddialı ancak aşağıda yazanları okuyunca olana-bitene inanamayacaksınız. Tekerlekli Sandalye Basketbolu'nda Türkiye'nin bu noktalara gelebilmesini sağlamış; Milli Takım'a Avrupa İkinciliği, Galatasaray'a ise Kıtalar Arası Şampiyonluklar, Şampiyonlar Ligi Şampiyonlukları kazandırmış olan sayın Sedat İncesu'dan çok ama çok önemli açıklamalar var. Belki şu an "Amaan tekerlekli sandalyeyse ben okumam" diyeceksiniz ama birazcık zahmet edin, bu ülkede ne gibi pislikler var görün. Bu kadar büyük iğrençliklerin yaşandığı bir ortamda kalıp savaşmaya devam eden Sedat Hoca'ya destek olmayı bir basketbolsever olarak değil, bir insan olarak boynumun borcu biliyorum. Tahminlerinizin çok ötesinde pisliklerle karşılaşacaksınız. "Türk Tekerlekli Sandalye Basketbolunda Haysiyetsizliğin Tarihi" olarak adlandırabileceğimiz yaşananlar ve hocanın bu bağlamda anlattıkları o kadar uzun ki, madde madde veriyorum yaşanan pislikleri.
- Avrupa İkincisi Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı Dünya Şampiyonası'ndan önceki son kampında kampta fizyoterapist ve sağlık görevlisi olmadığı için 15 gün boyunca idman yapamamış.
- Yine yukarıda bahsi edilen kamptan önce takımdaki oyuncuların sandaleyelerine 20 TL kaynak parası verilmemiş federasyon tarafından. Böyle bir şey bizde değil başka yerde olsa direk yeni sandalye alınır oyunculara, biz de sandalyeler tamir edilmiyor bile.
- A Milli Takım Oyuncuları federasyon ilaç paralarını ödemediği için, ilaç ücretlerini kendi ceplerinden vermek zorunda kalmışlar.
- Genç Milli Takım Kampı esnasında, kadrodaki 17 yaşında olan bir sporcu aynı gün iki kez mide kanaması geçirmiş. Ancak kampta, diğer kamplarda olduğu gibi, herhangi bir sağlık görevlisi bulunmamaktadır. Ölüm noktasına gelen oyuncunun hayatını antrenörleri kurtarmıştır. Bu esnada yetkililer 48 saat süresince telefonlarına bakmamış.
- Sedat İncesu'nun kuyusunu kazmak için 3-5 antrenör bir araya gelip Mili Takım'daki bazı oyuncularla anlaşmışlar. Sonradan bu durumu takım içerisindeki bazı oyuncular gereken yerlere bildirmiş. Sedat Hoca'nın ifadesiyle "İhanete ne Allah razı olur, ne kader, ne de alın teri döken Milli oyuncular."
- Oyuncuların sandalyelerine 20 TL vermeyen adamlar İngiltere'ye gitmiş, normal harcırahla da yetinmeyip sporcularınkinin yüzde elli fazlasını almışlar. Utanıp arlanmadan, İngiltere'den dönüşlerinin bir gün sonrasında ölüme terkettikleri sporcuyla birlikte İtalya'ya uçmuşlar. Genç Milli Takım için (!).
- İtalya'ya gitmişler o kadar masraf edip ama oyuncuların sandalyeleri kırık-dökük. Oyuncular kırık sandalyelerle turnuva oynamak zorunda kalmış. Beyefendiler paraları ceplere indirmeye devam ededursunlar.
- A Milli Takım'daki önemli oyuncuların ikisinin sandalye parasını Sedat Hoca ödemiş, başına gelecekleri bile bile... Gariban oyuncular da sandalye parasının dörtte birini ödemiş. Yeni sandalyeye sahip oyuncuların performansı uçmuş ancak takımın geri kalanı kırık sandalyelerle oynamaya devam etmek zorunda kalmışlar. Öyle bir duruma gelinmiş ki takımın oyun kurucusu Ali Asker'in sandalyesi kaynak tutmamaktaymış. Yine hocanın tabiriyle "Garibim asker itmeye, kurmaya çalışır oyunu; sandalye bir sağa gider, bir sola..."
- Utanmaz-arlanmaz adamın biri varmış federasyonda, başkalarının karılarıyla kafayı bozmuş. Bu adam ağza alınmayacak espiriler yapmış. Hoca uyarmış olmamış, as başkana gitmiş, o hallederiz demiş, yine olmamış ve nihayet... Nihayet bu ar-namus kavramından bihaber, utanmaz adam gitmiş iki milli sporcunun yanına, hem de takım finale doğru adım adım yürürken, ne söylemiş biliyor musunuz? Siz sakatsınız, eşlerinizi tatmin edemezsiniz onlar da sizi boynuzlar sakın evlenmeyin. Yahu bu nasıl bir laftır? Oyuncular ağlayarak gelmişler ve olanı-biteni hocaya anlatmışlar, hoca da asbaşkana gitmiş ama sonuç var mıdır sizce?
- Bu ar-namus kavramından bihaber zat, federasyonun her kampına gidermiş. Ama öyle bir gidermiş ki, akşam takımla beraber otobüse biner, sabah kahvaltısını yapıp biletini alıp geri dönermiş. Minimum iki yol parası, üç günlük harcırah da cebine kalırmış.
- Birmingham'da takım turnuva esnasında savaşmaktaymış. Yönetici beyefendilerse Londra'da alış-veriş, gezme, eğlenme sefasındalarmış. Takımın en değerli oyuncusu lobide acı çekerken bir tane yetkili yokmuş yanında. Sedat Hoca ambulans da getirtememiş, oyuncuyu taksiyle hastahaneye götürmek zorunda kalmış.
- Kampa bir masör bile gelmemiş, oyuncuların kasları taş tutmuş. Hoca bari bir masör gelsin, en olmadı psikolojik olarak rahatlasın sporcular demiş, o da yapılmamış. Sonrasında yetkilinin söylediklerini söylemekten ben utanıyorum ama o adam bu lafı etmekten utanmamışsa da yapacağım bir şey yok. Demiş ki değerli yetkili, bir masör bir de fizyoterapist yollayalım ikisini de fizyoterapist olarak tanıtalım ve bakalım oyuncuların gerçekten ihyitaçları var mı yoksa yalan mı söylüyorlar. Muazzam plan vallahi, tebrikler.
Hasılı, durumlar bu şekilde. Yazılacak bir kısım şeyleri yarına sakladık. Merak eden takipçilerimiz Sedat İncesu'nun facebook hesabına bakabilir. Bizim sizlerden istediğimiz bu yaşananlara kayıtsız kalmamanız, bunları bir yerlerde bir şekilde duyurmanız, konuyla ilgisi olmayan bir adama bile neler olmuş neler milli takım kampında diyerek kamuoyu oluşturmanız. Bizi bir şekilde takip eden değerli basın mensupları varsa aramızda, lütfen onlar da ellerindeki imkanları kullansınlar. Bu gibi insanlardan kurtulmamız gerekiyor bu ülkede. Bu noktada gayretlerinizi esirgemeyiniz.
Tekerlekli Sandalye Basketbolunda Büyük Skandal başlığıyla verdiğimiz haber beklediğimiz gibi büyük ses getirdi. Habertürk, Milliyet ve Vatan gazetelerinde sitemizin de ismini geçirerek bu olaya değinilmesi hoş bir jestti. Gelin isterseniz ilk haberimizde değinmediğimiz birkaç noktayı daha sizlerle paylaşalım:
-Sedat Hoca yıllardır federasyona profesyonel sözleşmeye geçilmesini teklif etmiştir fakat federasyon sürekli 'kem,küm,ama,fakat' gibi sözcüklerle hocayı oyalamaya çalışır.
- Ülkemizde bugüne kadar sadece birinci ve ikinci kademe ile ilgili antrenörlük kursu açılmış. Normalde bildiğiniz üzere beş kademe antrenörlük seviyesi var. Ne yazık ki hiçbir antrenör Süper Lig ve Milli Takım seviyesinde takım çalıştıramaz bu şartlarda fakat federasyon bu konunun da kolayını bulmuş. Yönetmeliğe bir alt madde eklemişler ve beşinci kademe antrenörü yoksa dört, dört yoksa üç, üç yoksa iki, iki yoksa birinci kademe antrenörü takım çalıştırabilir diyerek işin içinden çıkmayı başarmışlar. Malum, iş bitirici milletiz vesselam.
- Şimdi de fıkra tadında bir olay geliyor. Bir gün Sedat Hoca'yı aramışlar, demişler ki "hocam seni beşinci kademe antrenörü yapıyoruz", bu şartlarda da çok önemli ya beşinci kademe antrenörü olabilmek, hoca şaşırmış. Sormuş nasıl oluyor bu iş diye, karşıdan gelen yanıt "başarılı oldun ya işte, falan filan" olmuş. :) Hoca anlatmaya çalışmış elinden geldiğince antrenörlük kursu açılmadan bir antrenörün kademe atlayamayacağını ancak anlayan çıkmamış ve yeni yönetmelik Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'ne (GSGM) yollanmış. Yazık ki GSGM yönetmeliği kabul etmemiş. Tabii değerli federasyon yetkilileri bir hayli sinirli, yaşananların ardından GSGM'nin bir şey bilmediğini iddia ediyorlar.
- Sedat İncesu federasyonun para yok iddialarına karşılık olarak son beş yılda federasyonun basketboldan sorumlu asbaşkanına ayrılan uçak bileti ve harcırah paralarını nazara veriyor. Bunun araştırılmasını istiyor.
- Sedat Hoca, yurtdışı gezilerine kadro dışında olmasına karşın giden kişilerin yaptıkları masraflarla neredeyse tüm takımın sandalyelerinin yenilenebileceğini belirtiyor. Gezmek, eğlenmek tatlı tabii...
- Sedat İncesu yardımcı antrenörlük görevine ilk getirildiğinde kendisine verilen görevlerden de bahsedelim. Bir kağıt içerisinde o dönem federasyonunda yer alan alkolik bir isim kendisine görevlerini bildirir. Sedat Hoca kağıdı eline aldığında kendisine yanlış kağıdın verildiğini düşünüp geriye döndüğünde o alkolik şahıs hayır bu görev senin görevindir der. Ne mi yazmaktadır o kağıtta; 1 kg antep fıstığı, 1 kg çok kavrulmuş fıstık, 1 kg leblebi ve daha niceleri. Altına da not düşülmüş, hepsi Kızılay'daki meşhur kuruyemişçiden alınacak. Yardımcı antrenörün başka ne işi olabilir ki zaten?
- İspanya'ya gidilecekmiş takımla birlikte, havaalanında A Milli Takım yardımcı antrenörüne çok önemli bir görev daha verilmiş. Sedat İncesu'ya bir çanta verilmiş, bunu bagaja vermemesi ve gözünün önünde ayırmaması söylenmiş. 57 kilo gelmiş çanta ve içerisinde sadece alkol varmış.
Evet, olan-biten bu şekilde. Tabii Sedat Hoca'nın anlattıklarından fazlası da var. Burada yaşananlardan sorumlu olan kişilerin isimlerini de vermenin vakti geldi. Biz yeterince araştırma yapmadan insanları zan altında bırakmak sorumluluğunun altına giremezdik. Bu yüzden iki gün önce isimleri sizlerle paylaşmadık fakat gerek Sedat Hoca ile, gerekse camianın içerisinde yer alan diğer insanlarla yaptığımız görüşmelerin ardından kanaatimiz netleşti ve bu isimlerin bir bölümünü sizlerle paylaşıyoruz.
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Genel Sekreteri Mehmet Turan, meşhur "boynuz" olayının müsebbibidir. Mehmet Turan beyefendi dün Habertürk gazetesine yaptığı açıklamalarda iddiaların tamamını reddediyor, ancak açıklamasının sonunda da Sedat İncesu'yu tehdit etmekten geri kalmıyor: Milli Takım'daki görevinden sonra Galatasaray'daki antrenörlük hayatı sona erer. Sağolsun varolsun... Bu yaşananlara katkı(!) sağlamış bulunan isimler arasında Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Tekerlekli Sandalye Basketbolundan Sorumlu Asbaşkanı Ali Duran Karakaya, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Eğitim Dairesi Başkanı Emin Bayramlar da yer alıyor.
Bu dakikadan sonra top bizde olduğu kadar aynı zamanda da kamuoyunda, biz aldığımız bilgileri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Belli bir tepki oluştu şu an için bu yaşananlara dair, yazılı ve görsel medya bu işin üstüne gitmeye başladı. Ümit ediyoruz ki bu olayı tam olarak açıklığa kavuşturabileceğiz. Zaten Sedat İncesu konuyu mahkemeye taşımış bulunuyor. Ümit ediyoruz ki hak yerini bulacak, adalet tecelli edecektir.
salsabasket.blogspot' tan alıntıdır
Tekerlekli Basketbolunda Büyük Skandal
28 Ekim 2010 Perşembe
Gönderen ea_mvp zaman: 15:19
Etiketler: çelik pençe, ea_mvp, tekerlekli sandalye
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
mahkemede adalet yerini bulur inşallah.
Yorum Gönder