"... şekil değiştirir"

19 Aralık 2012 Çarşamba

Yazısal anlamda kullanım aktifliğimizi arttırmamız için web sayfamızı kapattık. Karalamalar armaaskina.blogspot.com üzerinden devam edecektir. Burdan aktaracaklarımız bu kadar, klavyelerimiz www.armaaskina.com 'da. 

özürlüler engelliler meselesi

11 Aralık 2012 Salı

öncelikle haber bülteni gibi olayı aktaralım:
9 aralık 2012 tarihinde saat 14:00'te ahmet cömert spor salonunda galatasaray ile beşiktaş rmk marine takımları arasında tekerlekli sandalye basketbol ligi mücadelesi oynanacak.
maç başlamadan önce beşiktaş seyircisi ile galatasaray seyircisi arasında olaylar yaşanıyor. nedeni? nedeni sonra! şimdi olayları kısaca bi aktaralım...
maç gecikmeli de olsa başlıyor. güzel bi mücadele gösteriyor her iki takım da. ilk yarı 22-21 beşiktaşın üstünlüğü ile sona eriyor.
maçın ikinci yarısı oynanırken, skor 31-26 galatasaray lehine iken, tribünler arasında karşılıklı yabancı madde atılıyor, sonrasında olaylar büyüyor, maç tatil ediliyor.
bunun akabinde yaşananları detaylıca aktarmadan önce bu yaşananları kınayalım.
bir defa, bu güzel spor branşını da rezil hale getirmeyi başaran herkesi ayrı ayrı kınıyorum. içimden geçen lafları şuraya dizsem, herhalde müebbet hapis cezası alırım. ama bu olayları çıkartan kişilere, yüce adaletimiz ne ceza verecek bilemiyorum.
olaylar hakkında en güzel yorumu twitter isimli siteden levent üzümcü yapmış:
"özürlüler engellileri dövmüş. "
tam anlamıyla bir rezalet...
bu rezalet neden yaşandı?
ortada nasıl yalanlar döndü?
inceleyelim....

evvela, tarihi geriye sarmamız lazım.
kasım 2011de oynanan maçtan önce, şirinevler metrosu yakınlarında, galatasaraylı taraftarlar, beşiktaşlı olduğunu anladıkları biri engelli iki sporseveri bıçaklayarak yaraladılar. yaşanan bu iğrenç olay medyada yeterince ses getirmedi. ancak beşiktaş taraftarı, galatasaraylıların bu iğrenç davranışının önüne geçmek adına ahmet cömert spor salonuna gitti. öncelikli amaç, engelli beşiktaşlıları, ayarı olmayan galatasaraylılardan korumak. sonuçta geçmişte yapılan vukuat belli, galatasaray taraftarının engelli bir sporseveri bıçaklayıp yaralamışlığı var.
YALAN 1- neymiş? olaylar nedensiz yere çıkmış?
şiddet olaylarının nedeni, önceki tarihte oynanan maç sonrası galatasaray taraftarınca bıçaklanan engelli sporsever.
YALAN 2- neymiş? beşiktaş taraftarının salona gelmesi yasakmış!
öyle bir yasak yok! ne federasyondan ne emniyetten öyle bir yasak konmadı.
sonraaaaa..... neymiş? maç başlamadan önce salondaki çok az sayıda galatasaray taraftarına saldırılmış?
lan düdük makarnası, salon senin salonun? kendi salonunda haşlandıysan, pankart kaptırdıysan, paket olduysan, sağa sola telefon yağdırıp bi taraflarını kurtarmak için yalvardıysan, kusura bakma da, trajedi yaşamışsın sen, travma yaşamışsın ve pts belirtileri gösteriyorsun...
YALAN 3- neymiş? beşiktaş taraftarı galatasaraylı sporculara saldırmış?
bak bak... bunu söyleyenlerin elinde bir tane bile kanıt yok. böyle bir olayı gören eden de yok. onu da geçtim, galatasaraylı sporcular zaten bunun yalan olduğunu kendileri belirttiler. adi bir iftiradan ötesine geçmemiş yani...
YALAN 4- neymiş? beşiktaş taraftarı sahaya yabancı madde atmış?
o öyle değil işte, galatasaraylılar da sahaya yabancı madde atıyor. görüntülerde var ulan! hatta kimse sahaya yabacı madde atmıyor, atan karşı tribüne atıyor. yalan değil aslında, kasten çarpıtılmış ve eksik bilgi. iki takım taraftarları da birbirlerine madde atmışlar. iki tribünün ortasında da saha var. şimdi taraftarlar birbirlerine madde attı demek var, beşiktaşlılar sahaya madde attı demek var? ne beşiktaşlıların ne de galatasaraylıların aklında rakip takımın sporcularına zarar vermek var. zaten galatasaraylılar engelli sporculara zarar vermiyorlar, yenerlerse tebrik ediyorlar ama dışarda bir engelli gördükleri zaman dövebiliyorlar, öyle ciğersizler var galatasaraylılar arasında evet...
YALAN 5- neymiş? olayları beşiktaş taraftarı başlatmış?
olayları kimin başlattığının zerre önemi yok! olaylarla ilgili yorumumu da yazının başında belirttim. üstüne basa basa söylüyorum, olayları kimin başlattığının zerre önemi yok da, bu yalan nedir arkadaş?
Erdem Göksel kartalbakisi.com isimli siteye şöyle demiş:
"Maç kafa kafaya gidiyordu hatta yenmek üzereydik iyi oynuyorduk Ultraslan grubundan beyaz şaçlı bir kişi sahaya inerek bizlere ve oyunculara tehditler savurdu. Sonrasında ise tribüne çıkarak taraftarımızı kışkırttı ve olaylar çıktı. Maç ertelendi tam da kazanmak üzereyken. Ben, Erdal hoca, Levent Çifter , yönetim ve oyuncular zor durumda kaldık halen salondayız çıkamıyoruz. Taraftarımıza ve sporcularımıza zarar verilmeye çalısıldı. Ultraslan grubundaki beyaz saclı adam karıstırdı trübünü ve oyunu."
YALAN 6- neymiş? beşiktaş taraftarı, engelli sporcuların tekerlekli sandalyelerine zarar vermiş?
bak, önce bi seyret:


ne görüyorsu bu görüntülerde? önce beşiktaş tribünleri boşalıyor ve beşiktaşlı taraftarlar sahanın bir üst katında, video'nun solunda yer alan kapıya yöneliyorlar. sonraki görüntü sahanın çıkış kapısından, yani sporcuların soyunma odalarına giden yerden galatasaray taraftarlarının girdiğini gösteriyor. görüntülerde son derece bezgin bir polis de var. sonra kamera ilerliyor, bir bakmışsın, galatasaraylının birisi yukarıya koltuk değneği fırlatıyor, yanında bir başka galatasaraylı tribünden söktüğü koltuğu fırlatıyor, bir diğeri de yangın tüpünü boşaltıyor ve tüp bitince önüne doğru fırlatıyor atıyor. bu esnada yukarıya birşeyler atanlar gırla... hop! görüntü değişti, çevik kuvvet....
yine görüntülerde galatasaraylı bir sporcu var, başını tutuyor. sanırım başına madde gelmiş. o maddeyi her kim attıysa, o madde anasının bi taraflarına girsin!
neyse, videonun sonlarında kaan dalay, az önce galatasaray taraftarlarını üst kata koltuk değneği fırlatırken gördüğümüz o malum koridora giriyor. karşımızda şu görüntü var:

"Beşiktaş taraftarı, galatasaraylı sporcuları dövdükten sonra sandalyelerine zarar verdi" olarak herkesin hafızalarına kazınılan bu görüntü.
cümlenin içinde kaç tane yalan var?
1- beşiktaş taraftarı galatasaraylı sporcuları dövdü
2- sandalyelerine zarar verdi.
işin doğrusu ne peki? galatasaray taraftarı beşiktaşlı sporculara ait (tahminimizce) tekerlekli sandalyelere zarar vermiş meğer...
ama basın yayın organları da, sosyal medyadaki klavye başı taraftar da, sazanlamasına atlıyorlar mevzuya... beşiktaşlılar beşiktaşı küçük düşürmek için yarışıyor, lanetler havada uçuşuyor, herkes tinerci bi tek onlar düzgün... galatasaraylılar kendi suçlarını beşiktaşlılara yamamak için görülmemiş bir çaba sergiliyor, bütün beşiktaşlılar şöyle böyle diye diye ağza alınmayacak laflar. beşiktaşlılar özür dileme telaşında, galatasaraylılar nasıl küfürler edeceklerini şaşırıyorlar. ulan, mühendis oktayı öldürenden allah razı olsun diyen çıktı be, abimizdir onun kanını akıtanlar dediler... gerçi sebo reis diye kuyruğunda dolanıyor herkes de neyse... (sonuçta suçu ispatlanmayan her zanlı suçsuzdur)
yine heryerde dolanan bir ekran görüntüsü var, twitter isimli siteden, bir kullanıcı "2-3 dangalak oyunculara tokat atmış" diye yazıyor... oooo... bunu yazan beşiktaşlı ya, herkes o -mış ekini alıp bi taraflarına sokup başlıyor ağzından salyalar akıtmaya... olay kesin doğru, galatasaraylı sporcular linç edilmiş, sandalyeleri paramparça. galatasaray taraftarı şöyle düzgün, böyle şerefli ama bu beşiktaşlılar...
sonra gerçekler birer birer ortaya çıkmaya başlıyor. meğerse beşiktaş taraftarı sporculara saldırmamış. meğer galatasaray taraftarıymış o sandalyeleri kıran.
sonra ortaya bir sessizlik çöküyor, akıllara ziyan! o küfürler saçan galatasaraylılar çıkıp özür bile dileyemiyorlar. arkadaş, biz beşiktaş taraftarına o kadar küfürler yağdırdık ama o küfürleri hakeden meğer galatasaray taraftarıymış diyemiyor hiç kimse... biz bilgi kirliliğine yol açtık, biz provakatörmüşüz diyemiyor hiç kimse...

galatasaray taraftar topluluklarından en büyüğü galiba, ultraslan, kendi internet sitesinde şöyle bir duyuru yayınlıyor olayların hemen sıcağında ve günlerce kaldırmıyor. herhalde ultraslan tarihinin en büyük utancıdır:

".............
YETER ARTIK !

Spor Kamuoyuna ;


İnsanların birleştirici gücü olan spor müsabakalarında görmek istemediğimiz bütün manzaraları bu

hafta hayretle ve şaşkınlıkla izliyoruz.

Dün Karşıyaka-Galatasaray maçında yaşanan hadiseler, açılan tahrik edici ve şiddet içerikli

pankart, bugün ise Galatasaray-Beşiktaş “Tekerlekli Sandalye Basketbol maçında” federasyon
tarafından “misafir takım taraftarının salona alınmamasına ilişkin çıkarılan yasaya rağmen” salona
giren ve ortalığı savaş alanına çevirip sporcularımıza ve taraftarımıza yapılan saldırıyı şiddetle
kınıyoruz.

Bilinmesini isteriz ki, konu Galatasaray olunca noktasına virgülüne kadar uygulanan yasaklar ve

kurallar, konu başka takımlar olduğunda görmezlikten gelinmekte ve şiddetin önünü açmaktadır.

Ya yasaları adil şekilde uygulayın yada biz kendi hakkımızı bildiğimiz şekilde koruyalım.


İlgili birimleri görev başına, taraftarımızı da sağduyulu davranmaya davet ediyoruz.


Son olarak; Galatasaray taraftarı bunları asla unutmaz.

Gerektiğinde gereken tepkiyi de vermesini bilir...
Bu da böyle bilinsin!

Oğuz Altay

ultrAslan Başkanı

............"

şu yazının başından beri ortaya döktüğümüz bütün yalanlar var, altında da galatasaray taraftarının zarar verdiği sandalyelerin resmi....
ne diyor oğuz altay imzasıyla ultraslan?
- karşıyaka maçında açılan şiddet içerikli pankarttan bahsediyor! çok rencide olmuşlar o pankart yüzünden küsmüşler... daha beterlerini açanlar kendiler değil hani?
- federasyon tarafından misafir takım taraftarının salona alınmamasına ilişkin çıkarılan yasa olduğunu zannediyorlar, ancak futbol federasyonunun olayla ne alakası var? bu maçlarda taraftar yasağı yok! kendisi sebada veya başka bir yerde tekerlekli sandalye basketbol maçı izlemediyse demek ki... sadece futbol maçlarına gidenler, zaman zaman böyle akıl karmaşaları yaşıyorlar maalesef...
- ortalığı savaş alanına çevirip sporcularımıza ve taraftarımıza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz diyorlar da, sporculara saldıran kim? galiba galatasaray taraftarını kınıyorlar. acaba aynı ultraslan, tekerlekli sandalyesi üzerinde bıçaklanan beşiktaş taraftarı için de benzer bir kınamayı 2011 senesi kasım ayında yayınladı mı?
- konu Galatasaray olunca noktasına virgülüne kadar uygulanan yasaklar ve kurallar, konu başka takımlar olduğunda görmezlikten gelinmekte ve şiddetin önünü açmaktadır deniyor. peki galatasaray'ın mağdur olduğu sanılırken ağızdan akan o salyalar, suçlunun galatasaray taraftarı olduğu açığa çıkınca döküldüğü yerlerden yalanıyor mu? konu galatasaray olunca oluşan bu bilgi kirliliği yapıldığı hızla temizleniyor mu?
- Ya yasaları adil şekilde uygulayın yada biz kendi hakkımızı bildiğimiz şekilde koruyalım deniyor ki aman aman! ultraslan denilen oluşum, emniyet ve yargı organlarını tehdit edebiliyor yani? çok güzel ya!
- Galatasaray taraftarı bunları asla unutmaz. Gerektiğinde gereken tepkiyi de vermesini bilir... Bu da böyle bilinsin diye bitiyor, sonunda da ünlem! unutmadık unutmuycaz diyor, devamını da getirseymiş keşke...

ne olur galatasaray taraftarı şu yaşananları unutmasın! vakti zamanında tekerlekli sandalyesi üzerinde bıçaklanan beşiktaşlı sporseveri de unutmasın! 9 aralık 2012 günü ahmet cömert koridorlarında fırlatılan koltuk değneğini de unutmasın, o gün orada zarar verdiği tekerlekli sandalyeleri de unutmasın!
galatasaray taraftarı şu yaptığı iğrençlikleri ne olur unutmasın!

derken, 12 aralık tarihinde galatasaray spor kulübünden, iğrençlikte ve ciğer yoksunluğunda sınır tanımayan bir açıklama geldi:

"...........
09.12.2012 tarihinde oynanan Galatasaray – Beşiktaş Tekerlekli Sandalye Basketbol karşılaşmasında İl Güvenlik Kurulu’nun almış olduğu “rakip sahaya taraftar götürmeme” kararına rağmen bir grup Beşiktaş taraftarının habersiz, usulsüz, haksız ve maksatlı eylemi neticesinde istenmeyen olaylar vuku bulmuştur.
Saldırıya uğramış olan taraftarımız, sporcusunu ve kendisini koruma refleksi göstermiştir. Savunma refleksi içindeki taraftarımızdan bir bölümünün adliyeye sevk edilmiş olması kulübümüzce anlaşılamamış olup, adli süreç kulüp avukatlarımızca bizzat ve yakından takip edilmiştir.
Adaletin bir görevi de suçlu ile suçsuzu, haklı ile haksızı doğru bir şekilde ayırt etmektir. Bu kapsamda kendini ve sporcusunu korumaya çalışan bir kitleye suçlu muamelesi yapmak anlaşılabilir bir durum değildir. Kulübümüzün tesellisi bugüne kadar bizi hiçbir yerde yalnız bırakmayan ve özellikle de son iki senedir yapılan tüm ajitasyonlara rağmen vakarını ve duruşunu değiştirmeden kulübümüzün tribün olayları sebebi ile önemli bir ceza almamasını sağlayan taraftarımızın hiçbirisinin tutuklanmamış olmasıdır.
Bu vesile ile başta Yıldız Teknik Üniversiteli taraftarımız olmak üzere olaylardan etkilenen taraftarımıza ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimiz iletiyoruz.
Galatasaray Spor Kulübü..........."

suçluyu yücelten, koltuk değneklerini fırlatıp sandalyeleri kıran insanlık dışı eylemlerin failleri olan o iğrenç kitleyi okşayan seven bağrına basan kim? 2 gün önce kamuoyunu sağduyuya davet edip bugün ajitasyonlar yaparak suçu yücelten ve bu iğrençliği savunma olarak gösteren kim?
bunun adı iki yüzlülüktür, bunun adı suçu yüceltmektir, bunun adı engellileri bıçaklayan ve sonrasında sandalyeleri kıran kitleyi bağrına basıp kabullenmektir!
utanmak mı? galatasaray kulübü bu iğrençlikten utanacak mı? bir yüzü olsa da biri delikanlı çıkıp tükürebilse... tiksindirdiniz kendinizden!

konuyla ilgili duyuru yapan yapana...
en sağlıklı bilgiler, duyurular, açıklamalar şunlar sanırım:
1- http://oncebesiktas.com/kamuoyuna-duyurulur
2- erdem göksel'in açıklamaları
3- kaan dalay'ın açıklamaları
bir de forza beşiktas sitesi bir duyuru yayınladı olaylardan günler sonra:
".....Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı ile Beşiktaş Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımız arasında yapılan karşılaşmada yaşanan olaylar nedeniyle oldukça üzgünüz.

Zorlu engellere rağmen hayata tutunmaya çalışanlar başta olmak üzere engelli spor emekçilerinin her zaman yanında olduğumuzu açıkça beyan ediyor ve dün yaşanan çirkin olayların tüm faillerini taraf gözetmeksizin kınıyoruz.
Ülke futbolunun mevcut kirliliğinin içinde bir de tribün kültüründeki yozlaşma, biz taraftarlarca elbirlik ve ivediyetle halledilmesi gereken bir sorun olarak önümüzde dururken, bu çirkin algının bir de basketbol tribünlerine sirayet edişi ayrıca üzüntü vericidir.
Dün yaşananların taraf ya da renk gözetilmeksizin kınanması ahlaki bir sorumluluktur.

Başta taraftarlar olmak üzere tüm spor kamuoyunu sağduyu ve özeleştiri eşliğinde sorumluluğa davet ediyoruz.

 ........."

son olarak, açık ve net bir şekilde, tüm yalanları ortaya döktük.
beşiktaş kulübünü karalamaya çalıştığı için galatasaray kulübünden;
beşiktaş taraftarını karalamaya çalıştığı için galatasaray taraftarından;
eksik bilgilerle zehir zemberek açıklamalar yazıp sonra bunu sayfasından kaldırmayan ultraslan isimli oluşumdan;
bilgi kirliliği yaratarak sosyal medya üzerinden provakasyon yapanlardan;
mühendis oktay'ın katillerini yücelten eksik akıllılardan;
beşiktaş taraftarını anında harcayabilecen beşiktaşlılardan;
üzerinde beşiktaş atkısı olduğu için galatasaraylılar tarafından darp edilen engelli vatandaşımızı görmezden gelip, 9 aralık tarihinde oynanan maç sonrası oluşan bilgi kirliliğine kapılarak ortalığı ayağa kaldırıp (en doğrusunu yaptıklarını inkar edemeyiz), ancak olayların failinin galatasaray taraftarı olduğu açığa çıkınca sus pus olan basın yayın organlarından;
bin türlü pişmanlık içerisinde boğulmalarını ve şu yaşananları asla ama asla unutmamalarını diliyoruz.
unutmasınlar ki, bir daha böyle göt olmasınlar!

o engelli kardeşimizi darp eden galatasaray taraftarı için de, o sandalyelere zarar veren herkes için de, hak tealadan bin türlü bela diliyorum!

bütün beşiktaş taraftarının da; tekerlekli sandalyesi üzerinde galatasaray taraftarlarınca bıçaklanan beşiktaşlı kardeşimiz için muazzam bir utanç yaşamasını diliyorum!
o utancı yaşayalım ki, bir daha kimseyi yalnız bırakmayalım!

istatistik

7 Aralık 2012 Cuma

 Beşiktaş'ın şimdiye kadar oynadığı maçlara bakalım:

19.08.2012 Pazar Büyükşehir Bld. 1 - 1 Beşiktaş
x26.08.2012 Pazar Beşiktaş 3 - 3 Galatasaray (g-1p)
01.09.2012 Pazar Karabükspor 0 - 3 Beşiktaş
x17.09.2012 Pazartesi Beşiktaş 3 - 0 Elazığspor
22.09.2012 Cumartesi Gaziantepspor 3 - 2 Beşiktaş (g-1p)
x01.10.2012 Pazartesi Beşiktaş 0 - 1 Sivasspor
07.10.2012 Pazar Fenerbahçe 3 - 0 Beşiktaş (b-1k)
x21.10.2012 Pazar Beşiktaş 1 - 1 Trabzonspor
26.10.2012 Cuma Kasımpaşa 1 - 3 Beşiktaş
x04.11.2012 Pazar Beşiktaş 3 - 0 Mersin İdman Yurdu(b-1k-1p)
x09.11.2012 Cuma Beşiktaş 3 - 3 Bursaspor (b-1p)
18.11.2012 Pazar Antalyaspor 3 - 5 Beşiktaş
x23.11.2012 Cuma Beşiktaş 3 - 1 Akhisar Bld.Genç. (b-1k)
01.12.2012 Cumartesi Orduspor 1 - 2 Beşiktaş
x07.12.2012 Cuma Beşiktaş - Eskişehirspor (e-1p)
15.12.2012 Cumartesi Gençlerbirliği - Beşiktaş


inönü stadında 3 cuma, 3 pazar (2si derbi zaten), 2 pazartesi; 5 maç haftaiçi, 3 maç haftasonu, yani %63 haftaiçi oynanmış.
deplasmanda 1 cuma, 3 cumartesi, 4 pazar, yani %12.5 haftaiçi;
toplamda 4 cuma, 3 cumartesi, 7 pazar, 2 pazartesi; 6 haftaiçi, 10 haftasonu, %37 haftaiçi.
kırmızı kartlar söz konusu olursa, beşiktaşlı oyunculara 3 kırmızı kart gösterilirken, rakip oyunculara kırmızı kart gösterilmemiş. yani aleyhine 3 kırmızı kart var.
penaltılarda ise, beşiktaşın yediği gollerden 3ü, attığı gollerde ise 2si penaltı golü. yani lehine 2 penaltı, aleyhine 3 penaltı verilmiş.
hakemler maçlarda beşiktaş lehine 2 karar verirken, beşiktaş aleyhine 6 karar vermiş.

galatasaray hangi günler oynamış?

x20.08.2012 pazartesi Galatasaray 2 - 1 Kasımpaşa
26.08.2012 pazar Beşiktaş 3 - 3 Galatasaray (g-1p)
x02.09.2012 pazar Galatasaray 3 - 2 Bursaspor    
15.09.2012 cumartesi Antalyaspor 0 - 4 Galatasaray (a-1k)
x23.09.2012 pazar Galatasaray 3 - 0 Akhisar Bld.Genç.
28.09.2012 cuma    Orduspor 2 - 0 Galatasaray    
x06.10.2012 cumartesi Galatasaray 1 - 1 Eskişehirspor    
19.10.2012 cuma    Gençlerbirliği 3 - 3 Galatasaray
x27.10.2012 cumartesi Galatasaray 3 - 0 Kayserispor
02.11.2012 cuma    Büyükşehir Bld. 1 - 3 Galatasaray
11.11.2012 pazar Mersin İdman Yurdu 1 - 1 Galatasaray
x16.11.2012 cuma Galatasaray 1 - 3 Karabükspor
24.11.2012 cumartesi Elazığspor 0 - 1 Galatasaray (g-1k)
x30.11.2012 cuma Galatasaray 1 - 1 Gaziantepspor (g-1k)
08.12.2012 cumartesi Sivasspor - Galatasaray
x16.12.2012 pazar Galatasaray - Fenerbahçe

içerde 2 cuma, 2 cumartesi, 3 pazar, 1 pazartesi, %37si haftaiçi;
deplasmanda 3 cuma, 3 cumartesi, 2 pazar;
toplamda 5 cuma, 5 cumartesi, 5 pazar, 1 pazartesi; 6 maç haftaiçi, 10 maç haftasonu. %37 haftaiçi oynamış.

fenerbahçe?

18.08.2012 cumartesi Elazığspor 1 - 1 Fenerbahçe(e-1k)
x25.08.2012 cumartesi Fenerbahçe 3 - 0 Gaziantepspor
02.09.2012 pazar Sivasspor 0 - 0 Fenerbahçe
x16.09.2012 pazar Fenerbahçe 2 - 1 Mersin İdman Yurdu (m-1k)
x24.09.2012 pazartesi Fenerbahçe 0 - 0 Trabzonspor
29.09.2012 cumartesi Kasımpaşa 2 - 0 Fenerbahçe
x07.10.2012 pazar Fenerbahçe 3 - 0 Beşiktaş (b-1k)
20.10.2012 cumartesi Bursaspor 1 - 1 Fenerbahçe
x29.10.2012 pazartesi Fenerbahçe 1 - 3 Antalyaspor
03.11.2012 cumartesi Akhisar Bld.Genç.1 - 2 Fenerbahçe
x11.11.2012 pazar Fenerbahçe 2 - 1 Orduspor
17.11.2012 cumartesi Eskişehirspor 1 - 1 Fenerbahçe (f-1k/e-1p)
x25.11.2012 pazar Fenerbahçe 4 - 1 Gençlerbirliği
02.12.2012 pazar Kayserispor 1 - 1 Fenerbahçe
x09.12.2012 pazar Fenerbahçe - Büyükşehir Bld.
16.12.2012 pazar Galatasaray - Fenerbahçe

içerde 1 cumartesi, 5 pazar, 2 pazartesi, %25 haftaiçi, %62si pazar.
deplasmanda 5 cumartesi 3 pazar.
seyirci cezası bittikten sonra içerde 3 tane pazar maçı oynanmış. %100 haftasonu
toplamda 6 cumartesi, 8 pazar, 2 pazartesi. %12.5 haftaiçi
belirtmekte fayda var, içerde oynadığı ilk 5 maçı seyirci cezalı, deplasmandaki ilk maçı ise tarafsız sahada. yani 2 tane haftaiçi maçı hani, onlar seyircisiz zaten... dolayısıyla istatistiğe vurursak olayı, maçlarının tamamı haftasonu diyebiliriz.

antalyaspor?

20.08.2012 pazartesi Gençlerbirliği 3 - 1 Antalyaspor
x27.08.2012 pazartesi Antalyaspor 3 - 0 Kayserispor
01.09.2012 cumartesi Büyükşehir Bld. 0 - 1 Antalyaspor
x15.09.2012 cumartesi Antalyaspor 0 - 4 Galatasaray (a-1k)
21.09.2012 cuma Karabükspor 1 - 0 Antalyaspor (a-1k)
x30.09.2012 pazar Antalyaspor 4 - 0 Elazığspor (e-1k)
05.10.2012 cuma Gaziantepspor 0 - 1 Antalyaspor
x20.10.2012 cumartesi Antalyaspor 4 - 2 Sivasspor   
29.10.2012 pazartesi Fenerbahçe 1 - 3 Antalyaspor
x05.11.2012 pazartesi Antalyaspor 2 - 1 Trabzonspor
10.11.2012 cumartesi Kasımpaşa 1 - 1 Antalyaspor (k-1k/a-1p)
x18.11.2012 pazar Antalyaspor 3 - 5 Beşiktaş   
24.11.2012 cumartesi Bursaspor 1 - 1 Antalyaspor
x02.12.2012 pazar Antalyaspor 1 - 0 Mersin İdman Yurdu
09.12.2012 pazar Akhisar Bld.Genç. - Antalyaspor           
16.12.2012 pazar Orduspor - Antalyaspor 

içerde 2 cumartesi, 3 pazar, 2 pazartesi; 5 haftasonu, 2 haftaiçi, %28 haftaiçi.
deplasmanda 2 cuma 3 cumartesi 2 pazar 2 pazartesi; 5 haftasonu, 4 haftaiçi.
toplamda, 10 haftasonu, 6 haftaiçi; %37 haftaiçi oynanmış.

tablo haline getirelim ki anlamak kolaylaşsın:



iç saha maçları dış saha maçları toplamda lehine karar aleyhine karar


h.içi h.sonu %h.içi h.içi h.sonu %h.içi h.içi h.sonu %h.içi k.k. pen. topl. k.k. pen. topl.

2012-2013 5 3 %62.5 1 7 %12.5 6 10 %37.5 0 2 2 3 3 6
beşiktaş 2010-2013





25 59 %29.7 10

22


2008-2013





44 108 %28.9 16

31


2012-2013 3 5 %37.5 3 5 %37.5 6 10 %37.5 1 1 2 2 0 2
galatasaray 2010-2013





20 64 %23.8 15

14


2008-2013





10 122 %19.7 30

28


2012-2013 2 6 %25 0 8 %0.0 2 14 %12.5 3 0 3 1 1 2
fenerbahçe 2010-2013





20 64 %23.8 20

6


2008-2013





28 124 %18.4 28

17

antalyaspor 2012-2013 2 5 %28.5 4 5 %44.5 6 10 %37.5 2 1 3 2 0 2
 *son 3 seneye dair iç saha maçları ve kırmızı kart sayıları ekşi sözlükten alınmıştır.nickli kullanıcıya teşekkür ederiz.

bütün bu hesap kitaptan çıkan sonuçlar neler?
* Beşiktaş İnönü Stadında oynadığımız maçların %62si (3te 2si) haftaiçi oynanmış ve hiç cumartesi günü maç yapılmamış.
* sn oğul Demirören'in Fenerbahçesi ise hiç cuma günü maç oynamamış, maçlarının %12.5uğunu (16da2) haftaiçi oynamış. üstelik oynadığı sadece 2 tane pazartesi maçı var ki onlarda da seyirci cezalı. yani diyebiliriz ki stadında ve deplasmanda oynadığı tüm maçları haftasonu oynamış.
* bilet satışlarından elde edilen gelirle, haftaiçi ve haftasonu maçları arasında muazzam bir ilişki vardır.
* beşiktaşın çoğu maçının haftaiçi oynanmasının Avrupa Kupalarıyla bağlantısı olduğunu kimse söyleyemez! geçmiş yıllarda, sadece beşiktaş avrupa kupasında mücadelesine devam ederken oynanan maçların günlerini şuraya sererim, apışıp kalırsınız. doğru düzgün anti-tez'lerle gelin. kaldı ki, bu sene galatasaray şampiyonlar liginde, fenerbahçe uefa avrupa kupasında, beşiktaş ve antalyaspor sadece ligde mücadele ediyor. yukarıdaki tabloya bakın, galatasaray ve antalyasporun istatistikleri aynı! o tez ortaya atılırsa daha havadayken çürür!
* kırmızı kartlar ve penaltılar söz konusu olursa, diğer 3 takımın lehine ve aleyhine verilen kararların yaklaşık olduğu görülecektir. söz konusu Beşiktaş olunca aleyhte verilen kararların fazlalığı ise göze çarpar (rakiplerinin 3 katı). kaldı ki bu hesaba sarı kartları sokmadık, dillere destan bir aksihar maçı oynadık ki ilk 15 dakikada sahada 3 futbolcu sarı kart görmüştü.
* son 5 sene verilerine bakarak da, beşiktaş'a hem kırmızı kartlar konusunda, hem de fikstüründeki hafta içi maçları konusunda acımasızca davranıldığı görülmekte.
* geçmiş yıllarda, sn Mahmut Özgener TFF başkanıyken söylenmiş bir tezahurat vardı:
"Federasyon başkanısın, Fenerbahçe uşağısın; sen Beşiktaş düşmanısın, Allah belanı versin!"
şimdi Federasyon başkanı Yıldırım Demirören, Beşiktaş tarihi boyunca Beşiktaş'a en fazla zarar veren kişi...

hayat da çok ilginç zaten vapurlar kelebekler falan...
bana en ilginç gelen ise, henüz Fernandes kırmızı ışıkta geçtiği için şöyle 5-6 maçlık bir ceza almadı federasyondan... henüz...
ilginç...

baba oğul hain ruh

2 Aralık 2012 Pazar

beşiktaş jimnastik kulübü tarihinin en büyük haini olarak demirörenleri gösterebiliriz. yine serdar bilgili ve yıldırım demirören yönetimlerinde yer alıp cebini doldurmak maksatlı çalışmış birçok yönetici, ahlak yoksunu birçok sporcu ve spor insanı da bu mertebeye yaraşan hareketler sergilemiş olsa da, beşiktaş'a en büyük zararı ve hainliği demirörenler yapmıştır, yapmaktadır.
yurdu ve avrupayı sallamış bir takımın kemiğini, sırf o güzel(!) evladı beşiktaş başkanı olmadı diye bilinçli ve kasıtlı bozan ve rakibin kucağına iten baba demirören değil midir?
başkanlığı sırasında beşiktaşa maddi ve manevi zararları kasıtlı olarak veren ve beşiktaşı batma noktasına getiren oğul demirören değil midir?
ruhsal yapılarındaki bozuklukları ve olgunlukla alakasız davranışlarını sergilerken insanların büyük başkan pohpohlamasıyla iyice bir coşan, ve haince davranışların kökenini teşkil eden onların hain ruhu değil midir?
beşiktaşa en büyük zararları veren bu baba-oğul-hain ruh üçlüsünden hesap sorulmayacak mı?
bekliyoruz bakalım... daha çok bekleriz gibi ama bekliyoruz... umut da fakirin ekmeği değil mi?